Muhalefet istifa!

Anayasaya aykırılığı kabul ettikten sonra seçimde hileye karşı çıkamazsınız… Onun için muhalefet istifa

Adil Ömer Erdem

Türkiye’de her önemli olayda iktidar-muhalefet ilişkilerine dair çok ilginç gariplikler ortaya çıkıyor. İktidarın her türlü kanunsuzluğunun muhalefet tarafından sineye çekilip kabul görmesi bu garipliklerin belkide en önemlisi. 

Şöyle ki: 

15 Temmuz darbe girişiminden bu yana iktidarın her türlü hukuksuzluğuna muhalefet partileri asla ses çıkarmamaktadırlar. 15 Temmuz ile birlikte muhalefet de iktidarın kontrolüne girdi denilse pek de yanlış söylenmiş olmaz. 

15 Temmuz’un ne olduğu aslında muhalefet tarafından çok iyi bilinmekle birlikte iktidarın 15 Temmuz üzerinden kurguladığı her türlü hukuksuzluk muhalefet tarafından ya sessizce kabul edilmekte ya da bir kaç laf olsun türünden sivrisinek vızıltısına benzer cılız ses çıkarmalardan sonra susulmakta ve atı alan her zaman üsküdarı geçmektedir. 

Geçelim geçmişte olan hukuksuzlukları… Şu 14 Temmuz seçimlerinden önce bile iktidarın göz göre göre hukuksuzca yaptığı işler vardı ve bu hukukuksuz davranışlarla seçimlerin yapılması mümkün olmadığı halde muhalefetin kabulü ile geldik bugünlere. 

En başta Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesinin açıkça ve yoruma kapı aralamaksızın net biçimde aykırı olmasına rağmen muhalefetin bunu kabullenmesi en büyük hataydı. Siz böylesi büyük bir anayasal aykırılığı bile bile lades dercesine kabul ederseniz, ondan sonra iktidarın her zaman yaptığı gibi seçimlerde oy çalması veya usulsüzlük yapmasına bir şey diyemezsiniz. Deseniz de dinletemezsiniz. 

Erdoğan’ın adaylığından başka bakanların istifa etmeden seçimde milletvekilliğine aday olmaları ve bakanlık imkanları ile seçim çalışmaları yapmaları da en büyük hukuksuzluklardan birisiydi. Muhalefet bunu da sineye çekti. Bakanlar istifa etmeden devletin her türlü imkanını hem de pervasızca kullandı. Buna da ses çıkarmadınız. Kabul ettiniz. 

Bunları kabul ettikten sonra iktidarın devletin her kurumunun kılcal damarlarına kadar kendi adamlarını, saraya yakın kişileri, Erdoğan’ın ailesinden ve ailesine yakın kişileri yerleştirdikten sonra bunların her gelişmeyi iktidar lehine yorumlama ve karar almalarına ses çıkaramazdınız. Nitekim, atı alan üsküdarı yine geçti hem de dünyaya son derece demokratik seçimler yapılmış gibi de bir hava vererek yaptı bunu. Beyefendi yüzde 49.5 de seçimlerin ikinci tura kalmasına müsade etti. Büyük lütuf ve bu büyük bir demokratik duruşu gösteriyor. Birinci turda yapılanların ikinci turda dayapılmayacağının garantisi yok ki. Hatta birincisini yapan ikincisinde herseyi daha kolay yapar. 

Ülkenin bu derece hukuksuz bir atmosferi solumasında iktidarın olduğu kadar muhalefetin de suçu var. Hatta muhalefetin daha çok suçu var diyebilirim. Göz yumma, yol verme, ses çıkarmama, kendi kitlelerini olup bitenlere karşı uyutma gibi işleri yaptıktan sonra iktidarın seçimlerde hile yapmasına ne diyebilir siniz ki? Sonra deseniz ne yazar… Hiç bir şey yazmadığı ortada işte. Anayasaya açıkça aykırı hususlarda atılan adımları bile kabul ettikten sonra hırsızlığa hileye karşı ne yaparsanız yapın, iktidarı bağlamaz tabii ki….

Fotoğraf: Tolga İldun / Shutterstock.com

Leave a Reply

Your email address will not be published.